​​​​​
​​
TÜRK İSTİKBALİNİN EVLATLARINDAN ATATÜRK'E CEVAP
​​​
Gazi Mustafa Kemal Atatürk,
Bizlere emanet ettiÄŸin Türkiye Cumhuriyeti’nde insan için var olan devlet kutsallaÅŸtırılarak kutsal olan insan, devletin kölesi haline getirilmiÅŸ; insan hak ve özgürlükleri kimi insanlar için sınırsızca geniÅŸletilip kimileri içinse tamamen ortadan kaldırılmış ve temeli adalet olan devlet, temelinden yıkılmaya yüz tutmuÅŸtur. Adaletin ve hukuki güvenliÄŸin olmadığı mevcut durum bir devlet düzeni deÄŸil, ayrımcı bir zulüm düzenidir.
​​
Bizler biliyoruz ki; yıkılmaya yüz tutmuÅŸ fakat ilelebet payidar kalacağını söylediÄŸin Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında, üzerimizde uygulanagelen böl ve yönet politikasına karşı izlememiz gereken tek yol, bütün ayrılıkları kenara bırakarak ortak bir amaç etrafında birleÅŸmek, BİR olmaktır. Ve bu ortak amaç, memleketin dahilinde gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunan iktidar sahiplerini iktidarlarından uzaklaÅŸtırarak, hakça bir düzenin egemen olduÄŸu tam bağımsız Türkiye’yi inÅŸa etmektir.
​
Cumhuriyet’in en kıymetli hazinemiz olduÄŸunu iyice idrak etmiÅŸ olan bizler biliyoruz ki; bugün Türkiye Cumhuriyeti, anayasal düzeni ortadan kaldırmış gayrimeÅŸru bir iktidarla ve gaflet, dalalet ve belki de hıyanet içindeki bir ana muhalefetle karşı karşıyadır. 16 Nisan 2017 tarihini unutmamış olan bizler, bütün dünyaya ilan ediyoruz ki; anayasal düzeni hukuk dışı bir darbeyle ortadan kaldıranlarla bu duruma göz yummakta olanların devleti yönetme hak ve yetkileri yoktur; hiçbir ÅŸart altında da olmayacaktır. Bilinmelidir ki; yürürlükteki gayrimeÅŸru anayasa uyarınca yapılacak hiçbir seçim, meÅŸru bir sonuç doÄŸurmayacağından, milletimiz için bir çözüm veya çare deÄŸildir. MeÅŸru bir anayasanın ve iktidarın var olmadığı mevcut ÅŸartlar altında, EGEMENLİĞİN KAYITSIZ VE ÅžARTSIZ SAHİBİ halkımızın asli kurucu iktidar yetkisiyle hukuk düzenini yeniden tesis etmesi gerekmektedir.
​​
Gazi Mustafa Kemal Atatürk,
​​
Bugün Cumhuriyet’e sahip çıkma iradesini ortaya koymakta olan bizler, üzerimize düÅŸenin ne olduÄŸunu kesin olarak idrak etmiÅŸ bulunmaktayız. Tarih sahnesinde bizlere verilmiÅŸ olan görev, 100. yaşında anayasasız bırakılmış ve yıkılmaya yüz tutmuÅŸ Cumhuriyet’i adalet temeli üzerinde yeniden ayaÄŸa kaldırmaktır. Ve bizler bugün, içinde bulunduÄŸumuz durum ve ÅŸartların gereÄŸini yerine getirerek Türkiye Cumhuriyeti’ni halkın kurucu iktidarı eliyle meÅŸru bir anayasaya ve halkımızı hakça bir düzene kavuÅŸturmak amacıyla yola çıkmış bulunuyoruz.
​
İstiklal ve Cumhuriyet’i müdafaa mecburiyetine düÅŸtüÄŸümüz ÅŸu günlerde, içinde bulunduÄŸumuz imkân ve ÅŸartların hiç müsait olmadığının farkındayız. Ancak vazifeye atılırken içinde bulunduÄŸumuz durumun imkân ve ÅŸartlarını düÅŸünmüyoruz. Çünkü bizler; 100 yıl önce canlarınızı ortaya koyarak kurup bizlere emanet ettiÄŸiniz Türkiye Cumhuriyeti’ne, en kıymetli hazinemize sahip çıkma iradesini ortaya koyarken ilhamımızı sizden ve Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesine önderlik etmiÅŸ olan Mahatma Gandhi’nin “Güç fiziki kapasiteden deÄŸil, boyun eÄŸmeyen iradeden gelir.” sözünden almaktayız.
​
Bugün, Türk istikbalinin evlatları olan bizler, Türkiye Cumhuriyeti’ni meÅŸru bir anayasaya ve halkımızı insanlık ailesinin içindeki saygın yerine yeniden kavuÅŸturmak amacıyla yola çıktığımızı bütün dünyaya ilan ederken, bütün yurttaÅŸlarımızı hakça bir düzenin egemen olduÄŸu tam bağımsız Türkiye idealini gerçekleÅŸtirme yolunda birlikte yürümeye davet ediyoruz.
​
​